Mesut ÖZMEN
  13.
 

 

SEN AĞLAMA

Neydi o şarkı... Hani bir zamanlar Sezen Aksu'nun dillerden düşmeyen şarkısı "Sen Aglama"... "Sen aglama dayanamam, aglama gözbebeğim sana kıyamam" diyordu sevdiğine... Popüler kültür, öldüremedi, "Sen Aglama"yı, şimdilerde de beğeniyle dinleniyor. Yıl 2006... Ve bir bakıyorum yine bir, "sen aglama"... Badem Grubu ilk albümünde yer vermiş aynı adlı şarkıya... "İşte bir tekrar daha" diye düşünürken, dinledim ve yanıldığımı anladım. Badem'in "Sen aglama" sı güzel olmuş... Ağır yaralılara inanılmaz iç huzuru sağlayacak kadar güzel... Ve umarım, "Sezen şarkısı" kadar uzun sürer akıllarda ve yüreklerde bıraktığı etki... İnsan kolay kolay kimseyi ağlatmak istemez; ama aglamak iyidir aslında. Bakın Fransız Psikiyatr Patrick Lemonine, "Gözyaşlarının Cinsiyeti" adlı kitabında, aglamanın depresyona iyi geldiğini belirtiyor. Lemonine, kadınların erkeklere oranla daha çok ağladıkları için duygularını da daha iyi kontrol altında tutmayı başardıklarına inanıyor; gözyaşlarının duyguların bir çeşit iletişim yolu olduğunu, kızgınlık, korku, öfke, mutluluk ve üzüntünün gösterilmesinde önemli bir araç görevi gördüğünü düşünüyor. Lemonine'e göre; erkekler de aglamayı becerebilseler şiddet kullanma ve alkolizm tehlikesinden kısmen kurtulabilecek ve kendileriyle barışık yaşayabilecek... Lemonine, 21. Yüzyıl erkeğinin, aglamanın hüner sayılmadığı kültür ortamında yetiştirildiğini, oysa orta çağda erkeklerin aglamasının yadırganacak durum değil, doğal tepki olarak görüldüğüne dikkat çekiyor... "Sen aglama”"diyen 2 şarkımız oldu... Şarkı “aglama” diyor da ama ağladık o şarkılarla... Aşkı için ağladı insanoğlu, kaybettikleri için... Biz en çokta buna muhtaçtık; ağlarken yaslanacak bir omuza... "Sen aglama" diyecek bir sese... Dostunuzun, sevdiğinizin omuzu ve sesi eksilmesin kulaklarınızdan "Sen aglama" diyen...


SEN GİT AŞK BANA KALSIN

Her gidisine ayri bir anlam yüklüyorum.yapma tanri askina! ya hep kal söz etme gidislerden, yada silinsin isminde cisminde... oynama benimle dengemi bozuyorsun Aski yasayacak yürek birakmiyorsun insanda böyle degildin sen... bittiyse heyecanin bileyim bende. Seni cok seviyorum diye baslayan AMA ile dewam eden cümleleri duymaktan biktim. seviyorsan seviyorsundur amasi olmaz bu isin. üstelik cümlede AMA varsa bir önceki yarginin bi hükmü yoktur artik. "SENI SEVIYORUM AMA BIRLIKTE OLMAMIZ IMKANSIZ..."imkansiz diyebilirsun eger sevmiyorsun demektir. bahanelerin arkasina siginma. insanlarin hayatina sorgusuz sualsiz girip darmadagan eden sonrada hicbirsey söylemeden gitmeye calisanlardan nefret ediyorum. Böylemisin sende? gercekten gitmek mi istiyorsun? yürekli ol biraz haydi konus. söyle gitmek istedigini. iki cift sözü hak etmedi mi bu ask? Yasanilan bunca seye hic mi saygin yok? Ah ben, niye yaniliyorum hep? Niye tam"iste bu" dediklerim sömürüyor askim? biraz daha mi kati olmaliyim? biraz daha mi kapali tumaliyim kapilarimi? bazen bu dünyadan olmadigimi düsünüyoru. bu devrin adami degilim. oyun ceviremiyorum, hesap yapamiyorum. bana ait olmayan kisiliklere bürünüp bir plan dahilinde hareket edemiyorum. insaniz biliyorum hepimizin zaaflari var hepimiz egolarimiza boyun egebiliyoruz. iyide hep beni mi bulacak bunlar? hicbir kaygiya yer vermeden, hicbir hesabi düsünmeden acsaydin bana yüregini iste o zaman görürdün askin nasil efsaneye dönüsebilecegini.Sen gözlerini kapiyorsun bir sen varsin baska hic kimseye bakmiyorsun...hersey senin cevrende sekillenmeli hersey sana göre düzenlenmeli...beceremiyorum kusura bakma... ask tam teslim ister. kendinin askin kollarina ya birakirsin yada birakmazsin..."bir yanim disarida kalsin"dedigin noktada aski bogarsin. Yok edersin o güzelim duyguyu. bu yüzden hep cesurlarin isidir ask... kacislari yalanlari aptalca oyunlari kabul etmez. Ask; saf, duru insanlari sever. Kafasinda binbir tilki dönenler aski yasayamaz. Isteseler de yasayamaz. Arinmalisin. En saf en duru haline dönmelisinki yasayabilesin aski. Kisacasi sewgilim SANA GÖRE DEGIL BU IS... SENIN YOLUN ACIK OLSUN,BIRAK ASK BANA KALSIN


SENDEKİ O ŞEY

Bir şey var sende bir şey, bulamıyorum. Beni nasıl bu hale getirdin, anlamıyorum. Yüzümde bir gülücük, içimde sonsuz enerji, güne keyifle başlayıp, keyifle bitiriyorum. Aşka küskün yüreğimde yeniden kelebekler uçuyor. Neredeyse yaz bitecek ama ben sanki baharı daha yeni yaşamaya başlıyorum. Bir şey var sende adını koyamıyorum. Nereye baksam seni görüyorum. Kiminle konuşsam sen oluyorsun. Sen olunca, başka hiçbir şey umurumda olmuyor. Senin adını heceliyorum. Yanımdasın, değilsin fark etmiyor. Her anımda seni yaşıyorum. Bir şey var sende, nedir bilemiyorum. Seninleyken bile seni özlüyorum. Yollarım hep sana çıkıyor, ben sana yürüyorum. En güzel çiçekleri toplayıp demet demet sana vermek istiyorum. Gök kubbenin en hoş sedası olup dünyaya sadece senin adını haykırmak, sadece sana duyduğum hayranlığı anlatmak istiyorum. Bir şey var sende, bir türlü anlayamıyorum. Uçsuz bucaksız, masmavi bir deryasın sanki ve ben yüzlerce fırtınayla savaşmış geminin yorgun kaptanı gibi senin kıyılarına vuruyorum. Maviyi bir tek sana yakıştırıyorum. Sen mavi oluyorsun, ben sana bakarken kendimi kaybediyorum. Sessizlik dağılıyor, sesin kulaklarımdan yüreğime akıyor, bütün şarkıları sana armağan ediyorum. Bir şey var sende, dilimin ucunda, söyleyemiyorum. Yalnız gecelerime inat, şimdi karanlığı milyonlarca yıldızla aydınlatıyorum. Her yıldız sensin, gecemin yıldızı, kalbimin yıldızı, sevdamın yıldızı, ömrümün yıldızı oluyorsun. Yoksan, kaldırıyorum başımı göğe, senden milyonlarcasını görüyorum. Her gece yıldızlarla sevişiyorum. Bir şey var sende, soramıyorum. Seni kimse görmesin, kimse bilmesin istiyorum. "Bana kal, benim ol" diye adaklar adıyorum. Yalancı aşkları, tükenmiş sevdaları kendi tarihimin sayfalarına gömüp yeni bir defter açıyorum, bir tek seni yazıyorum. Yaz yaz bitmez öykülerin kahramanı oluyorsun, senin maceralarını anlatıyorum. Bir şey var sende, tanımlayamasam da işte ben o şeyi arıyorum. Seni, nefes nefese gecelere, deli sevişmelere, sevdaya uyanan sabahlara, bitimsiz günlere davet ediyorum. Gel benimle, aşkın da, tutkunun da en koyusunu yaşayalım. Bir kalbi keşfetmenin hazzına yeniden varalım. Bir tende erimek neymiş, hatırlayalım. Menzilimiz olmadan, nereye varacağımızı sormadan, aşkın rehber olduğu bir yolculuğa çıkalım. Buradayım, yolun başında.... Bekliyorum...


SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM CANIM

Beni mutsuz edemezsin. Başaramazsın bunu. Çünkü ben sana “ hayat “ dedim sevgili. Öldüremezsin bizi. Üzemezsin beni. Kendini öldürmeye yeltendikçe ben seni “ bende “ büyütmeye devam edeceğim. Sen devam et kendinin katilin olmaya. Sen yüzünü kapattıkça umuda ben seni “ sende “ doğurmaya devam edeceğim. İnatla, sabırla. Çünkü sen cansın bende..Yüreğine darağacları kurmakta kendin kadar özgür, ben kadar rehinsin hayata. Durma kanat dudaklarını. Sonra da tuz bas üzerlerine. Ama başaramayacaksın beni hüzünlere gelin etmeye. Başaramayacaksın çünkü sen bana aitsin. Öldüremezsin beni. Üzemezsin sevgili..Çünkü sen köklerime hayat verdin. Sökemezsin beni senden. Atamazsın içimdeki seni. Şimdi devam et kaldığın yerden. Öldürmeye devam et kendini. Güya sadece kendini öldüreceksin..Hayır hayır. Sen bir kez öperken toprağı dudaklarından, ben sensizlikte bin kez ölümü prova ederim gözlerimde. Sana öldükçe çoğalırım ben, çoğaldıkça büyürüm sende..
İçinde yeşeren “ umut “ filizlerini köklerinden kopar. Kan revan olsun ellerinden. Yüreğinden sızsın karanlıkların. Adressizliğini fırlat yüzünü. Ama benden “ seninle “ yaşadığım hiçbir an'dan mutsuzum cümlesini duymayı bekleme. Çünkü ben sana “ umut dedim. Yüzünü sök yüzünden. Kov mutluluk sözcüklerini limanlarından. Mutlu olacaksan, ezik durmaktan övünç duyacaksan devam et. İçinde biriken tüm savaşlara başlamadan yenilgileri kabul et. Ama ben sende yaşarken “ beni “ mutsuz edemeyeceksin. Başaramayacaksın sevgili.Ben yaşarken ölmeyeceksin. Kendini öldürmene izin vermeyeceğim.
Ben bir masala “ kahraman “ olmak için gelmedim. Sana inat gitmeyeceğim. Sen “ kendinden “ uzaklaştıkça sana “ sen “ kadar yakınlacağım. Sen kendinden vazgeçtikçe ben “ sen “ olacağım. Hadi dur ölümün besmelesiz safına. Gir kimsizlik şehirlerin küfür kokan sokaklarına. Aydınlık yüzünü vur karanlığa. Uykusuzluğunu kemirsin içinde adım miktarı mutluluklar. Sana diyorum sevgili. Öle-mez-sin. Kendini öldürmene izin veremem. Sendeki “ seni “ öldürebilirsin lakin sendeki beni öldü-re-mez-sin..Çünkü ben sana “ hayat “ dedim..Çünkü ben sana “ umut “ dedim..
Şimdi bırak içindeki yavan sorguları/ savaşları. Yetmedi mi kendini asmaların ? Yetmedi mi kendini yerden yere vurmaların ? Çok fazla şey istemiyorum senden. Adımın kapladığı yer kadar mutlulukları kendine bağışla ne olur. İki dudağının boşluğuna birkaç umut cümlesini bırak. Hadi adından ötesini hiçlik bildiğim duraklarda ölmeme izin verme. İliştir beni aynalarındaki gülümseyen yanına. Bir uçurum boşluğu yüreğin. Sendelesen de düşme sakın. Düş-me..Düşersen de sol yanıma düşür sol yanını..Bir ölüm sessizliği hüznün. Üşüsen de ölme sakın. Öl-me. Öleceksen de beni de götür yanında. Tek kişilik mezara sığar değil mi yüreğimiz ?
Beni bu kadar mutlu etmişken
Başını eğe-mez-sin.
Seni “ sana “ bırakmıyorum..
Öle-mez-sin.
Bite-mez-sin..
Çünkü sen ben'sin..
Ben de sen...
Ne yaparsan yap..
Beni mutsuz edemezsin.
Ölümü daya dudaklarıma,
Karanlığı yama kıyılarıma.
Ama beni üze-mez-sin
Çünkü ben seninle mutluyum..
Sen yaşarken,
Beni mutsuz göremezsin..
Çünkü ben sana “ hayat “ dedim...


SENİ SEVİYORUM ÇÜNKÜ

Seni seviyorum,
çünkü her sabah kalktığımda bir günü daha seninle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşatıyorsun bana. Ben güne seninle başlıyorum ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum.
Seni seviyorum,
çünkü gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan en parlak renksin sen. Herşey senin rengini taşıyor ve benim için ancak o zaman anlamlı oluyor.
Seni seviyorum,
çünkü soğuk günlerde içimi ısıtan meltemsin. Sıcak günlerde ise ferahlık veren kuzey rüzgarı. İliklerime işleyerek esiyorsun.
Seni seviyorum,
çünkü herşeyde sen varsın. Nasıl olmayacaksın ki? Sanki sen doğduğumdan beri içimdeydin. Yüreğimin en derin köşesindeydin. Sanki ortaya çıkmak için beni bekliyordun. Ve ben orada olduğunu fark edince hakettiğin yere çıkardım seni.
Seni seviyorum,
çünkü hep benimlesin. Seni görmem için yüzüme bakmam gerekmiyor. Gözümü kapatsam ordasın. Gördüğüm her yüz aslında sensin.
Seni seviyorum,
çünkü gözlerinin içindeki binlerce yıldız, gecenin karanlığını delip geçiyor. Sen bana bakarken ben kendimi yıldızlara bakıyor gibi hissediyorum. O yıldızların parlaklığında kaybediyorum kendimi. Gözlerim kamaşıyor ama şikayetçi değilim aydınlığından. Güneş doğmasa, yıldızlar kaybolmasa diyorum, ama biliyorum ki güneşim de sen olacaksın gecenin sonunda. Bu kez daha parlak, daha aydınlık çıkacaksın karşıma.
Seni seviyorum,
çünkü saçların ellerimin arasında kayıp giderken , dünyadaki cenneti bulmuş gibi hissediyorum kendimi. Cennetin sahibi sensin ve biliyorum ki sadece izin verdiklerin girebilir o cennete. Ben o cennette kalmaya kararlıyım.
Seni seviyorum,
çünkü her gülümseyişin içime yeniden yaşama sevinci dolduruyor. Her gülümseyişin, karamsarlığı yıkıyor, umutsuzluğu parçalıyor. Bir çiçek bahçesine çeviriyor çorak dünyayı. Çiçek dedim ya, bir çiçek adı verseydim sana papatya olurdun. Açışıyla dünyaya, insanlara baharın geldiğini müjdeleyen papatya. İddiasız ama güzel. Güzel ama kibirsiz.
Seni seviyorum,
çünkü seni sevmeyi, sana dokunmayı, seni dinlemeyi, sana bakmayı, seni koklamayı, seninle paylaşmayı seviyorum. Seninle birlikte insana dair ne varsa onları da seviyorum. Seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken ne kadar çaresiz olduğumu da görüyorum. Her sözcükten sonra durup tekrar tekrar düşünüyorum, seni yeterince anlatabildim mi diye. Biliyorum ki yetmeyecek, bu kadar sözcükten sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım. Sözcüklerin bittiği yerde gözlerime bak. Onlar bu sevgiyi çok daha iyi anlatacaktır sana...


 
 
  Bugün 20 ziyaretçi (47 klik) kişi burdaydı!
 
 




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol